Boğaziçi Üniversitesi bileşenlerinin kayyum rektöre karşı sürdürdüğü protestolar ve eylemler birinci ayını doldururken bu antidemokratik dayatmada ısrar eden iktidar hem üniversite bileşenlerine hem de destek veren yurttaşlara yönelik saldırılarını arttırarak sürdürmektedir. Kitlesel gözaltılar ve tutuklamalarla, kötü muamele ve işkence uygulamalarıyla, hedef göstermelerle bastırılmaya çalışılan haklı itirazlar buna rağmen büyümektedir. Bizler de üniversite bileşenlerinin haklı taleplerinin koşulsuz arkasında olduğumuzu belirtiyor, dayanışma duygularımızı iletiyoruz.
Değinilmesi gereken önemli bir nokta da COVID-19 salgınının baskıcı ve yasakçı uygulamalara bahane edilmesidir. Salgın yönetiminin topluma güven vermeyen bir ciddiyetsizlikle ele alındığının başka bir göstergesi olan bu uygulamalar kabul edilemezdir. Saray toplantılarında, AKP kongrelerinde, gerici eylemlerde yayılmayan virüs, konu yurttaşların demokratik haklarını kullanmaya gelince halk sağlığı sorunu olarak hatırlanmaktadır. Bu uygulamaların salgınla mücadele açısından hiçbir anlamı yoktur, aksine toplumdaki güvensizliği arttırmaktadır.
İktidarı aklımızla dalga geçmeye son vermeye davet ediyoruz.
Saldırılara, hedef göstermelere ve kayyum uygulamalarına bir an önce son verilmesini, üniversite bileşenlerinin taleplerinin karşılanmasını talep ediyoruz.