Ata Soyer 22. Halk Sağlığı Güz Okulu

tarafından tdh
0 Yorum Yap

Geçtiğimiz ay Ata Soyer 22. Halk Sağlığı Güz Okulu İzmir’de yapıldı. “Krizde Sağlık” konusu birçok şehirden gelen katılımcılar arasında konuşulup, tartışıldı. İlk gün Sungur Savran ve Mustafa Durmuş’un yaptıkları sunumlar ile krizin ne anlama geldiği ve tarih boyunca nasıl ortaya çıktığı anlatıldı. Sungur Savran krizin sorunları çözmek için kullanılamayacağını, her büyük krizin (depresyonun) arkasından aynı ölçüde büyük bir savaş ihtimali doğacağını belirtirken; Mustafa Durmuş ise içerisinde olduğumuz krizin son 40 yılın en derin krizi olduğunun altını çizdi. Kapitalizmi karşımıza alıp, kaynaklarımızı savaş için değil barış için kullanmamız gerektiğini ve krizden kurtuluşun doğrudan demokrasi ile güçlenerek olabileceğini vurguladı. Yine aynı gün Ali Rıza Güngen ise “Türkiye Örneği Üzerinden Krizi Anlamak” isimli sunumunda krizin bedelini kemer sıkma politikaları, SGK tasarrufları gibi önlemler ile emekçilerin ödediğini ve işsizliğin artış göstereceğini, yaşam koşullarının kitleler için zorlaşacağını ekledi.

Mustafa Kemal Coşkun, Melda Yaman, Onur Bakır ve Kuvvet Lordoğlu’nun katılımı ile ikinci gün tamamlandı. İlk sunumu gerçekleştiren Mustafa Kemal Coşkun, günümüzde özellikle bazı alanlarda net bir tarifinin yapılmasında zorlanılan “sınıf” kavramını tanımlayarak, hangi mesleğe sahip olursak olalım ya da ne kadar para kazanıyorsak kazanalım böyle krizlerden emekçilerin etkilenmeden kurtulmasının zor olduğunu söyledi.

Ardından krizleri toplumsal cinsiyet kavramı üzerinden değerlendiren Melda Yaman, yoksulluğun ve emeğin kadın tarafının her zaman krizden daha çok etkilendiğini bir kez daha bizlere hatırlattı. İkinci gün son olarak da Kuvvet Lordoğlu “Kriz ve Sosyal Politika” başlıklı sunumunda sosyal politikaların kapitalizm ile mücadele açısından oldukça önemli olduğunu vurguladı.

Oldukça yoğun geçen ilk iki günün ardından, üçüncü ve son günde Kayıhan Pala “Kriz ve Sağlık” konulu sunumunda dezavantajlı grupların kriz dönemlerinde sağlık hizmetine erişim açısından yaşadıkları sıkıntıların tırmandığını vurguladı. Tüm bu kriz ve etkileri konuşulup değerlendirildikten sonra Mehmet Zencir Moderatörlüğünde, Arzu Çerkezoğlu, Bülent Nazım Yılmaz ve Fikret Çalağan’ın katılımıyla gerçekleştirilen son oturumda, krize karşı mücadele yollarının nasıl oluşturulacağı konuşuldu. Katılımcılar da katkı sunarak son oturumu zenginleştirdi.

Krizin tırmandığı ve bütün emekçileri derinden etkilediği hiçbirimizin göz ardı edemeyeceği bir gerçektir. Bu noktada sağlık hakkının vazgeçilemez olduğunu ve her anlamda erişilebilir olması gerektiğini vurgulamak, kazanılmış birtakım sosyal haklara yönelik saldırının boyutlarının böylesi kriz dönemlerinde genişleyebileceği öngörüldüğünden özellikle önem taşımaktadır.

ŞUNLAR DA HOŞUNUZA GİDEBİLİR