Kliniklerde Kamera Kullanımına Dair Bilgi Notu

tarafından tdh
0 Yorum Yap

Meslektaşlarımız tarafından bizlere ulaştırılan bilgilere göre bazı özel ağız ve diş sağlığı kliniklerinde muayene ve tedavi işlemlerinin yapıldığı odalara kamera sistemi yerleştirildiği, hastalardan veya çalışanlardan herhangi bir onay alınmadan düzenli olarak görüntü ve ses kaydı yapıldığı bildirilmiştir. Konunun bugüne kadar yeterince gündeme taşınmadığını aktaran meslektaşlarımız bu uygulamanın hasta ve çalışan hakları açısından büyük sorunlar yarattığını vurgulamaktadırlar.

Muayene ve tedavi işlemlerinin yapıldığı odalarda görüntü ve ses kayıtlarının alınması mesleki etik ilkelerini ve hasta-hekim mahremiyetini açıkça ihlal etmekle kalmamakla aynı zamanda konuyla ilgili yürürlükte olan düzenlemeler incelendiği vakit uygulama yasal mevzuatla da uyuşmamaktadır.

6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (KVKK) ilgili maddelerinde verilerin hangi koşulda toplanabileceği ve saklanabileceği, veri sorumlusunun yükümlülüklerine detaylı olarak yer verilmektedir.

KVKK 6. maddesinde “Kişilerin ırkı, etnik kökeni, siyasi düşüncesi, felsefi inancı, dini, mezhebi veya diğer inançları, kılık ve kıyafeti, dernek, vakıf ya da sendika üyeliği, sağlığı, cinsel hayatı, ceza mahkûmiyeti ve güvenlik tedbirleriyle ilgili verileri ile biyometrik ve genetik verileri özel nitelikli kişisel veridir” denilmek suretiyle sağlık verileri özel nitelikli kişisel veriler arasında sayılmıştır. Bu verilerin açık rıza aranmaksızın işlenmesi yasaklanmış, ancak kanunda sınırlı sayılı hallerde açık rıza aranmaksızın işlenebileceği hüküm altına alınmıştır. Kamu sağlığının korunması, koruyucu hekimlik, tıbbi teşhis, tedavi ve bakım hizmetlerinin yürütülmesi, sağlık hizmetleri ile finansmanının planlanması ve yönetimi amacıyla sır saklama yükümlülüğü altında bulunan kişiler veya yetkili kurum ve kuruluşlar tarafından açık rıza aranmaksızın işlenebileceği belirtilmiştir. Yapılan bu uygulama ise kanunda sınırlı hal olarak anılan maddeleri kapsamamaktadır.

Kişisel Sağlık Verileri Hakkında Yönetmelik’te ise KVKK gereğince sağlık birimlerinde uygulanacak usullere ilişkin detaylı bilgilendirme yapılmış olup 5. maddesi 4. fıkrasında “Sağlık hizmeti sunucuları tarafından; banko, gişe ve masa gibi bölümlerde yetkisi olmayan kişilerin yer almasını önleyecek ve aynı anda yakın konumda hizmet alanların birbirlerine ait kişisel verileri duymalarını, görmelerini, öğrenmelerini veya ele geçirmelerini engelleyecek nitelikte gerekli fiziki, teknik ve idari tedbirler alınır” denilmek sureti ile sağlık verilerinin önemi vurgulanmıştır. Öyle ki yakın konumda olanların bile duyması engellenen bu verilerin bu yolla elde ediliyor olması büyük bir ihlal olduğunu ortaya koymaktadır.

KVKK 4. maddesinde kişisel verilerin işlenmesinde:

“1-Hukuka ve dürüstlük kurallarına uygun olma
2- Doğru ve gerektiğinde güncel olma
3-Belirli, açık ve meşru amaçlar için işlenme
4- İşlendikleri amaçla bağlantılı, sınırlı ve ölçülü olma
5-İlgili mevzuatta öngörülen veya işlendikleri amaç için gerekli olan süre kadar muhafaza edilme” ilkelerine uyulması zorunlu kılınmıştır. Muayene ve tedavi işlemlerinin yapıldığı odalara kamera ve ses sistemi konulmasının güvenlik gibi gerekçelerle açıklanması mümkün değildir. Yukarıda izah edilen sınırlı haller de dikkate alındığında uygulamanın hukuki dayanaktan yoksun olduğu, herhangi bir hukuki amaca hizmet etmeyen keyfi bir uygulama olduğu açıkça görülmektedir.

KVKK gereğince veri sorumlusunun aydınlatma yükümlüğü bulunmaktadır. Bu hali ile hasta ve çalışanları alınan ses ve görüntü kayıtlarına istinaden ne amaçla alındığı, ne kadar süre ile işlendiği hususunda bilgilendirmelidir. Hukuki dayanağı olduğu kabul edilse ve rıza aranmaksızın işlenebileceği düşünülse dahi KVKK 10. maddesi gereğince veri sorumlusunun aydınlatma yükümlülüğünü yerine getirmediğinin kabulü gerekmektedir.

KVKK’ya aykırılık KVKK kurulu Kabahatler Kanunu’na değerlendirilmekte ve aykırılık halinde idari para cezalarına çarptırılmaktadır. Para cezaları yıldan yıla göre değişmektedir.

Kişisel verilerin korunması, özel hayatın gizliliği kapsamındaki temel haklar arasındadır ve Anayasa ile güvence altına alınır. Türk Ceza Kanunu’nda kişisel verilerin ihaleline ilişkin “Özel Hayata ve Hayatın Gizli Alanına İlişkin Suçlar” bölümünde 135-140. maddeler arasında yer verilmekte ve yaptırımları hapis cezaları şeklindedir.

Veri sorumlusu özel nitelikli kişisel veriler karşısında yapılacak uygulamalara ilişkin aksiyon alırken dikkatsizlik, dalgınlık veya tecrübesizlik gibi durumların önüne geçmek adına risklerin/tehditlerin henüz olaylar gerçekleşmeden önce değerlendirilerek takip edilmesi gereken sistemli, kuralları net bir şekilde belli, yönetilebilir ve sürdürülebilir ayrı bir politikanın belirlenmesi gerekmektedir. Yapılan uygulama ise risk ve tehditlerin önüne geçmek dursun hem kanun ihlaline hem de telafisi olmayan sonuçlara neden olacaktır. Bu hali ile de yapılan uygulama gereğince KVKK’ya aykırılıktan para cezası ve TCK gereğince hapis cezaları gündeme gelecektir.

Tıbbi Deontoloji Tüzüğü’nün 4. maddesinde “Tabip ve diş tabibi, meslek ve sanatının icrası vesilesiyle muttali olduğu sırları, kanuni mecburiyet olmadıkça, ifşa edemez” denilmekte ve yasal zorunluluk olmadığı sürece hastaya dair bilgilerin üçüncü kişilerle paylaşılamayacağı açıkça belirtilmektedir.

Türk Dişhekimleri Birliği Dişhekimliği Meslek Etiği Kuralları ikinci bölümü “Diş Hekiminin Hastaya Karşı Sorumlulukları” kısmında yer alan; 4. (Etik Sorumluluk), 8. (Özel Yaşamın Gizliliğine Saygı) ve 9. (Kayıtlar) maddeleri gereğince; diş hekimlerinin hastanın özel yaşamının gizliliğinin korunması ve hastanın zarar göreceği düzenlenmelerden kaçınmasına, hastasının yaşamı, sağlık durumu, beden özellikleri ve benzeri bilgileri ya da tedavi sürecinde edindiği bilgileri gizli, dokunulamaz ve ulaşılamaz bilgiler olarak saklaması gerektiğine, bilgi ve materyallerin özenle ve doğru bir şekilde kaydının tutulması ve özenle saklanması gerektiğine ilişkin açıkça yer verilmiştir.

Hasta Hakları Yönetmeliği Madde 20 (Bilgi Verilmesini Yasaklama), Madde 21 (Mahremiyete Saygı Gösterilmesi) ve Madde 23’te (Bilgilerin Gizli Tutulması) hasta hakları açısından uyulması gereken kurallar belirlenmiştir.

Etik ihlallerin yanında alınan ses ve görüntü kayıtları üzerinden klinik çalışanlarına mobbing yapıldığı, işten çıkarmaların yaşandığı, hatta çalışan diş hekimlerinin endikasyon ve tedavi planlamalarına müdahaleye varacak şekilde baskı uygulandığı belirtilmiştir. Güvenlik gerekçe gösterilerek kamera ve ses kaydı yapan cihazların yukarıda da detaylandırıldığı üzere muayene ve tedavi işlemlerinin yapıldığı yerde bulundurulması hukuki ve etik açıdan uygun değildir. Hele ki bu gerekçe öne sürülerek diş hekimleri üzerinde baskı oluşturmak amacı ile kullanılması kabul edilemez bir durumdur.

İhlallerin son bulması adına ilgili kurumlara gerekli başvuruları yapacağımızı ve sürecin takipçisi olacağımızı duyururuz.

ŞUNLAR DA HOŞUNUZA GİDEBİLİR