Türk Dişhekimleri Birliği (TDB) 19. Olağan Genel Kurulu ve Seçimleri 28-29-30 Ekim 2022 tarihlerinde Ankara’da gerçekleştirildi. Toplumcu Diş Hekimleri olarak geçtiğimiz aylarda oda genel kurullarında sunduğumuz önergelerin ve taleplerimizin takibini yapmak adına biz de oturumlara katıldık.
Genel kurulun birinci günü 18. Dönem Merkez Yönetim Kurulu adına TDB Genel Başkanının yaptığı konuşma ile başladı. Ardından sıra kurum temsilcilerinin konuşmalarına geldiğinde ise bizim açımızdan şaşkınlık uyandıran bir durum ile karşılaştık. Genel kurula davet üzerine geldiği anlaşılan AKP Burdur Milletvekili Bayram Özçelik kürsüye çıkarak, genel başkanın konuşmasından daha uzun olacak şekilde kendi kişisel hikayesini ve siyasal çalışmalarını anlattı. 20 yıllık AKP iktidarında düzenli olarak milletvekilliği yaptığını ve diş hekimi olmasına rağmen mesleğin sorunlarını en azından gündemleştirmek konusunda bile hiçbir şey yapmadığını samimi biçimde(!) itiraf eden AKP’li Özçelik kürsüde dakikalarca partisinin propagandasını yaptı. Bugün diş hekimlerinin yaşadığı sorunların birinci dereceden sorumlusu olan iktidar temsilcisinin TDB Genel Kuruluna davet edilmesini ve kürsüye çıkarılmasını genel kurul iradesine yapılmış bir hakaret olarak algılıyoruz. Halka karşı işledikleri her türlü suçun yanında halkın sağlığına, sağlık sistemine ve diş hekimlerine verdikleri zararlardan dolayı hesap vermesi gereken kimselere TDB’nin en yetkili kurulunda alan açılması bizim için kabul edilemezdir.
Çalışma raporlarının sunulduğu, raporlara dair katkıların alındığı ve önergelerin iletildiği sonraki oturumda ağırlıklı olarak aidat meselesi tartışıldı. Son yapılan İDO Genel Kurulunda TDB Genel Kuruluna iletilmek üzere sunduğumuz, aidatların ücretli çalışan diş hekimleri lehine yeniden düzenlenmesini hedefleyen önergemiz, bizim sunduğumuz biçimde olmasa da gündeme getirildi. Ücretli çalışan diş hekimleri ve patron diş hekimlerinin farklı tutarlarda aidat ödemesi şeklinde düzenlenen öneri genel kurul tarafından reddedildi. Cinsel taciz ve benzeri suçları kapsayacak biçimde Türk Dişhekimleri Birliği ve Dişhekimleri Odalarının Disiplin Yönetmeliğinin ilgili maddelerindeki cezai yaptırımların genişletilmesine karar verildi.
Genel kurulun ikinci günü ise neredeyse tamamen kongre, fuar ve etkinliklere dair yönetmelik tartışmalarıyla geçti. Yeni yönetmelik önerisini sunan grubun “marka değeri oluşturmak”, “cazibe merkezi yaratmak” gibi ifadelerle piyasacı bir dil kullanması yönetmelik içeriğini özetlemiş oldu. İstanbul merkezli olacak şekilde ve organizasyonda TDB’nin payını arttıracak biçimde düzenlenmek istenen ilgili yönetmelik maddeleri teklifi, yoğun tartışmalar sonucunda genel kurul tarafından reddedildi. Kongrelerin ve diğer bilimsel etkinliklerin değeri fuarlarda ne kadar para harcandığı veya kaç tane turist çekebildiğiyle değil toplumsal fayda anlamında ne düzeyde bir bilimsel çıktı yaratabildiği ile ölçülmelidir. Bunun dışındaki tartışmalar kamusal kuruluş niteliğindeki bir meslek örgütünün gündemi olmamalıdır.
Topluluk adına söz alan İzmir Dişhekimleri Odası delegesi Aydan Tunca Akbulut konuşmasında ücretli diş hekimleri konusunu vurguladı. İki gündür süren genel kurulda ücretli diş hekimlerinin sorunlarına dair birkaç delege katkısı dışında değinilmediğini, muayenehanelerde ücretli diş hekimi çalıştırılabilmesi önerisinin bu başlıktaki sömürüye kalıcı çözüm olamayacağını, hatta suiistimaller yaşanabileceğini vurguladı.
“Değişim İttifakı” ve “Güven-Dayanışma-Birlik” imzalı grupların seçime yönelik bildirilerini incelediğimizde ikisinin de mevcut sorunların tespiti ile başladığını görüyoruz. Kimi başlıkların ayrı ayrı biraz daha fazla öne çıkarıldığı görülse de içerik açısından her iki bildiri metninin birbirine yakın olduğunu söyleyebiliriz. Piyasacılığı doğrudan karşısına almayan, daha çok kısa vadeli çözüm önerileriyle ve temennilerle yetinen her iki metin de bizim için yetersizdir. Diş hekimlerinin ağırlıklı olarak ücretli çalıştığı günümüz koşulları dikkate alındığında, her iki bildiride de vaatler ve yapılacaklar bölümlerinde özel olarak ücretli diş hekimlerine yönelik (kamuda çalışanların dışında) herhangi bir madde olmaması ve “özlük hakları” bağlamında kısaca değinilip geçilmesi ayrıca önemli bir göstergedir. Merkez Yönetim Kurulu aday listelerindeki kadın temsiliyetinin oldukça yetersiz olması da diğer bir önemli eksikliktir.
Meslek örgütünde gerçek bir değişim ve diş hekimliğinde toplumcu bakış açısının güçlenmesi için örgütlenmeye, dayanışmayı büyütmeye ve mücadeleyi ilerletmeye devam edeceğiz.