İngiltere’de Ulusal Ağız Diş Sağlığı Hizmetleri Krizde: Tek Çözüm Gerçek Bir Kamusal Sistem – Rizwana Lala

tarafından tdh
0 Yorum Yap

COVID-19 pandemisi, sosyoekonomik koşulların insan sağlığını nasıl etkilediğini göstermiştir. Bu nedenle, yayınlanmasıyla geniş kitlelere ulaşan Marmot Raporu, daha eşitlikçi bir sağlık sisteminin kurulabilmesi için hükümete; halk sağlığını en öncelikli konu olarak ele alması çağrısında bulunuyor. Ağız diş sağlığı hizmetlerini de içeren kapsamlı sağlık hizmetlerine erişim, daha eşitlikçi bir İngiltere vizyonunun bir parçası olmak zorundadır.

Ulusal Sağlık Hizmetleri (NHS) bünyesindeki ağız diş sağlığı hizmetlerine erişim ve hizmetlerin finansmanı, birçok hükümet için düşük öncelikli bir konu olarak kalmıştır. NHS’nin kurulmasından yalnızca üç yıl sonra ağız diş sağlığı hizmetleri – Bevan’ın şiddetle karşı çıkmasına rağmen, ücretli hale getirilmiştir. Bugün, ağız diş sağlığı hizmetleri, NHS’nin 2010 yılından daha düşük bütçe ayrılmış tek bölümüdür. Bu yüzden, artan maliyetlere ve nüfus artışına ayak uyduramamış; uzun süredir yetersiz kalan bütçe dolayısıyla pandemi fırtınasını atlatmakta zorluk çekmiştir.

Healthwatch England tarafından yapılan güncel bir araştırma gösteriyor ki COVID-19 kapanmasından bu yana hastaların %80’i NHS ağız diş sağlığı hizmetlerine zamanında erişebilmek konusunda zorlanmakta ve üç yıla varan randevuları beklemeleri istenmektedir. İlk kapanmadan bugüne 19 milyondan fazla randevunun ertelendiği ve yaklaşık 14,5 milyon girişimsel işlemin yapılamadığı tahmin edilmektedir.

Randevu alabilecek kadar şanslı olanlar ise gittikçe pahalılaşan hizmetler ile başa çıkmakta zorlanmaktadır. Ağız diş sağlığı hizmetlerine ayrılan bütçedeki açığı kapatmak için hizmet karşılığı hastalardan alınan para 2010 yılından bu yana %40 oranında artmıştır. Pandemi sürecinde bile ağız diş sağlığı hizmetleri alanındaki fiyatlar enflasyondan daha yüksek bir oranda artmaya devam etmiştir.

Bahsi geçen ödemelerin, sağlık hizmetlerine parasız erişme hakkı olanlar için bile ağız diş sağlığı hizmetlerine erişiminin önündeki en büyük engellerden biri olduğu görülmüştür. Bunun nedeni, ağız diş sağlığı hizmetlerinden parasız yararlanabilmek için sağlanması gereken şartların karmaşıklığı ve parasız ilaç temininden farklı olmasıdır. Resmi anketler sürekli olarak göstermektedir ki anketlere katılanların dörtte birinden fazlası ağız diş sağlığı hizmetlerine ulaşabilmek için gereken parayı öderken zorlanmakta, bu da bazı kişilerin tedavi gereksinimlerini bütünüyle ihmal etmelerine sebep olmaktadır. Pandeminin genel etkileriyle benzerlik gösteren şekilde, randevu eksikliğinden ve hizmetlerin pahalılığından en çok etkilenen grupların düşük gelirliler ve etnik açıdan azınlık durumdakiler olduğu da ortaya konulmuştur.

Bu nedenle İskoç hükümetinin ağız diş sağlığı hizmetlerini parasız yapma yönünde adımlar atması, memnuniyetle karşılanmaktadır. İskoçya’da 18-25 yaş arasındaki gençler artık ağız diş sağlığı hizmetlerine parasız şekilde ulaşabilmektedir. Ancak randevu alabilmek bir sorun olmaya devam etmektedir. İngiltere’deki NHS ağız diş sağlığı birimleri tarafından sunulan tedavi hizmetleri, COVID-19 öncesindeki seviyenin dörtte biri düzeyindedir. Ek olarak pandemi, 9 milyon çocuğun parasız NHS ağız diş sağlığı hizmetlerinden mahrum kalmasına neden olmuştur. Bu nedenle, İngiliz Diş Hekimleri Birliği ventilasyon ekipmanları için hükümetten bütçe talep etmiştir. Böylelikle, girişimsel işlemler arasındaki sürenin kısaltılarak tedavinin güvenli bir şekilde sunulabilmesi ve hizmetlere erişimin COVID-19 öncesi seviyeye dönülebilmesi mümkün olabilecektir.

Ancak ağız hastalıklarının sayısı ve ağız diş sağlığı hizmetlerine erişimin önündeki engeller o kadar büyüktür ki bu konuda radikal bir politik yaklaşıma ihtiyaç duyulmaktadır. Gereksinimi olan herkes için ağız diş sağlığı hizmetlerine erişim parasız olmalıdır. İngiltere’de £282,80 ve İskoçya’da £384’e ulaşan maliyetler düşünüldüğünde, pek çok insanın NHS tarafından sunulan ağız diş sağlığı hizmetlerini karşılayamayacağı açıktır.

Politika ve yatırımlar, sağlık hizmetlerinin, karşılanabilirliğinin yanı sıra eşitlikçi bir şekilde erişilebilir olmasını ihtiyacını da göz önünde bulundurmalıdır. Pandemiden önce bile işçi sınıfı ve etnik azınlık toplulukları, hakları olan ağız diş sağlığı hizmetlerine erişimde zorluk yaşamaktaydılar. Ağız diş sağlığı bakımına yeterli düzeyde erişimi olmayan çocuklar, sonrasında genellikle hastanelerden tedavi hizmeti almak zorunda kalmaktadır. Diş çekimi, Birleşik Krallık’taki çocuklar arasında hastanelere yapılan başvurularda ilk sırayı almaktadır ve işçi sınıfından çocuklarda bu başvuru oranı dört kat daha fazladır. Benzer şekilde, etnik azınlık topluluklarından çocukların dişlerinde çürük görülme olasılığı daha yüksektir.

Diş ağrısı, uykusuz geceler ve hastane randevuları okuldaki derslerin kaçırılmasına neden olmakta, bu da eğitim ve hayat başarısını etkilemektedir. Ağrı ve kayıp-çürük diş kaynaklı stigmatizasyon hem yetişkinler hem de çocuklar için mental sağlık sorunları doğurabilmektedir. Bu durum, yetişkinler için, yoksulluğu ve kötü sağlık döngüsünü pekiştirerek işgücü piyasasına tam olarak katılma yeteneğini etkileyebilmektedir.

NHS ağız diş sağlığı birimleri tarafından sunulan hizmetlerin erişilebilirliğini arttırmak için birkaç politika değişikliğine ihtiyaç vardır. İlk olarak, ağız diş sağlığı ihtiyacının fazla olduğu yoksun bölgelere öncelik verilmelidir; klinikler çoğunlukla zenginlerin yaşadığı bölgelerde bulunmaktadır. Bu durum, sağlık hizmetlerinin ezelden beri eşitsiz bir şekilde dağıtılagelmiş olmasından ve hizmete gereksinim açısından öncelikli grupların ihtiyaçlarını dikkate almayan NHS sözleşmelerinden kaynaklanmaktadır.

İkinci olarak, bu alanda yapılacak olan reformlar NHS ağız diş sağlığı birimlerinde çalışanların haklarını güvence altına almalıdır. Yapılan araştırmalar, NHS’deki sözleşmeleri gereği daha yoğun çalışan diş hekimlerinin, daha yüksek oranlarda tükenmişlik sendromu ve mental sağlık sorunları yaşadığını göstermektedir. Bu sorunlar, hem hedef odaklı bir NHS sözleşmesinden hem de diş hekimlerinin yetersiz düzeyde finansal kaynak ayrılan bir sistemde hastalarına zamanında ve yüksek nitelikli bir hizmet sunma arasındaki çelişkiden kaynaklanmaktadır.

Üçüncüsü, NHS sözleşmeleri koruyucu ağız diş sağlığı hizmetlerine odaklanmalı ve herkes için eşit sağlık hizmeti sağlanmalıdır. Bunun yolu, ağız diş sağlığı hizmeti veren ekiplere, dezavantajlı gruplara nitelikli bir sağlık hizmeti sunabilmeleri için yeterli zaman ve kaynak aktarılmasından geçmektedir.

Ağız diş sağlığı hizmetlerinin ihmal edilmesinin; genel sağlık, daha geniş olarak NHS sistemi ve insanların sosyoekonomik koşulları üzerinde etkileri vardır. En yoksulların ve etnik azınlık gruplarının en ağır darbeyi alması sebebiyle Healthwatch England, NHS ağız diş sağlığı hizmetlerindeki “erişim ve karşılanabilirliğin ikili krizi”ni bir sosyal adalet ve eşitlik sorunu olarak nitelendirmiştir.

Tüm bu nedenlerle, eğer halkın sağlığı birinci öncelik olarak değerlendirilecekse, bu alandaki yatırımlar ve ağız diş sağlığı hizmetlerine erişim artık isteğe bağlı bir konu olarak görülmemelidir. Ve daha eşitlikçi bir sağlık sistemi inşa edeceksek, ağız diş sağlığı hizmetlerine erişim, insanların sosyoekonomik koşulları tarafından belirlenmekten çıkarılmalıdır.

 

 


Çeviren: Emre Kırmızıtaş

Düzenleyen: Duygu Öztürk

Kaynak: Tribune

ŞUNLAR DA HOŞUNUZA GİDEBİLİR