İngiltere’de Pandemi Öncesi ve Sonrası Diş Hekimliği – Aycan Nelson, Ahmed Alshafaai

tarafından tdh
0 Yorum Yap

COVID-19 pandemisi boyunca dünyada ağız-diş sağlığı hizmetlerinin nasıl devam ettiğine yönelik yazı dizimizin ikincisinde merceği İngiltere’ye çeviriyoruz. Aycan Nelson ve Ahmed Alshafaai İngiltere’de diş hekimliğinin bu süreçte nasıl etkilendiğini aktarıyor.

Giriş

İngiltere’de diş hekimliği sistemi üç farklı ağız ve diş sağlığı hizmet sunum biçimi ile yürütülmektedir. Bunlar;

– Özel muayenehaneler

– Kamu-özel ortak çalışılan klinikler

– Kamu klinikleri ve hastaneleri şeklindedir.

Kamu-özel ortak çalışılan klinikler, National Health Service (NHS) klinikleri olarak da tanımlanmaktadır. NHS klinikleri tek bir diş hekimi tarafından işletebileceği gibi poliklinik şeklinde birden çok diş hekimi ile veya özel sağlık şirketlerinin mülkiyetinde hizmet sunabilmektedirler. Klinik sahibi diş hekimi veya şirket ile devlet arasında kontrat imzalanmakta, imzalanan kontrat kliniğin devredildiği durumlarda bile geçerliliğini devam ettirmekte ve kliniği devir alan diş hekimi veya şirket devletle imzalanan eski kontrat üzerinden hizmet sunmaya devam edebilmektedir. İmzalanan kontrat gereği, devlet ilgili kuruma ödeme yapmaktadır. Her işlem için belirli sayılar ve kotalar bulunmakta, devlet yapılan işlemlerin sayısına göre her ay birim başı ödeme yapmaktadır, ancak belirlenen işlem sayısı tutturulamamışsa ödemenin bir kısmı geri alınmaktadır. Klinik sahibi kazancın yarısını ücretli çalıştırdığı hekimlere vermekle yükümlüdür.  Sistem, bu yönüyle Türkiye’deki aile hekimliği modeli ve performans sistemine benzemektedir.  Diş hekimleri hem kendi özel muayenehanelerinde hem de NHS kliniklerinde aynı anda çalışabilmektedirler, ancak özel muayenehaneler devletten herhangi bir ödeme almamaktadır.

NHS kliniklerinde basamaklı bir hizmet yapısının olduğundan bahsedebiliriz:

Band 1: Genel kontrol, koruyucu uygulamalar ve diş taşı temizliği

Band 2: Dolgu, kanal tedavisi, diş çekimi gibi tedaviler

Band 3: Protetik işlemler

Her işlem için bir miktar ödeme yapılmakta (katkı payı), bunun bir kısmı devlet tarafından karşılanmaktadır. Bu ödemeler genellikle tedavi planının tümünü kapsamakta ve yapılan ödeme tedaviye göre (basitten karmaşığa) değişkenlik göstermektedir. 18 yaşın altındakiler ve çeşitli nedenlerle (yoksulluk, engellilik vb.) devletten nakit desteği alan kişiler ödeme yapmamaktadır. Bu birimler arasında sevk zinciri kurulmuş olup, hastalar ilgili birimlerde ön muayene olmadan diğer hastanelere direkt gidememektedirler. Komplike ve ileri tedaviler için hastalar internet üzerinden bir sistemle hastaneye sevk edilmekte, hastane sevki olan hastalardan işlemler için ödeme alınmamaktadır.

COVID-19 Sürecinde Acil Tedaviler

Özel muayenehaneler, COVID-19 sürecinden doğrudan etkilenmiştir. Salgının ilan edilmesiyle birlikte hızlıca kapanıp, dokuz aydan uzun bir süre kapalı kalmışlardır, bu nedenle bu dönemde rutin ağız-diş sağlığı hizmetlerine erişim büyük ölçüde kısıtlanmıştır. COVID-19 sürecinde NHS klinikleri bir önceki yılın tarifesine göre devletten ödeme almaya devam etmişlerdir. Hastalar telefon görüşmeleriyle yönlendirilmiş, acil olmayan tedaviler mümkün olduğunca ötelenmiştir.

Diş tedavileri için acil merkezler (UDC) oluşturulmuş ve bazı diş hekimleri bu merkezlerde gönüllü olarak çalışmaya başlamışlardır. UDC’lerdeki çalışma prosedürleri için NHS ve diğer ilgili birimler çalışma kılavuzu yayınlamıştır. Pulpitis gibi acil ve ağrılı hastalar telefon görüşmeleriyle bu merkezlere yönlendirilmiştir. Ancak bu yönlendirmeler; acil merkezlerin her şehirde olmaması, merkezlere ulaşımın zor olması ve hastaların bu merkezlerde yapılan işlemleri kendi bütçelerinden karşılamak zorunda bırakılmaları nedeniyle yetersiz kalmış ve antibiyotik kullanımı genellikle ilk tedavi seçeneği haline gelmiştir.

NHS klinikleri 8 Haziran’dan sonra açılmış, acil durumda olan ve tedavileri yarım kalan hastalara öncelik tanınmış, biriken acil tedaviler tamamlanmıştır. Bu tedavileri takiben, rutin kontrollere ve koruyucu işlemlere (Band 1) başlanmıştır.

Klinikler açıldıktan sonra COVID-19 özelinde sıkı prosedürler devreye girmiş, bekleme alanlarının fiziksel mesafe kurallarına göre ayarlanması ve bekleyen hasta yoğunluğunun azaltılması, enfeksiyon kontrolünde üçüncü seviye tedbirlerin alınması, havalandırma ve hasta arası sürelerinin düzenlenmesi gibi önlemler alınmıştır.

Salgında Diş Hekimlerinin İş Tanımı

Salgının hemen başında, pandemide gönüllü olarak çalışmak isteyen diş hekimlerine yönelik bir duyuru yayınlanmıştır. Başvurular olmuş, ancak başvuran diş hekimleri genellikle kendi alanlarında çalışmalar yürütememiş, kayıt/evrak işleri ya da COVID-19 hasta takibi gibi birtakım işlere yönlendirilmişlerdir. Gönüllü çalışmalarda girişimsel işlemler yapılmamıştır.

Aşılama programının başlamasından önce aşılama ile ilgili eğitimler düzenlenmiş, gönüllü diş hekimleri bu eğitim sonrasında aşılamada da görevlendirilmişlerdir. Ancak genel tabloya baktığımızda, diş hekimlerinin kendi alanlarında kaldığını söylemek mümkündür. Diş hekimleri, diş tedavileri için oluşturulan acil merkezlerde çalışmış, telefonla yönlendirmeler yapmış ya da kendi özel muayenehanelerinde hasta tedavilerine devam etmişlerdir.

Rutin tedaviler için klinikler açıldığında NHS kliniklerinden belirli bir sınırın üzerinde hasta bakmaları istenmiştir. NHS kliniklerinde yapılan tedaviler, bir önceki yıl yapılanlarla karşılaştırılmış ve önceki yıl yapılan tedavilerin yaklaşık yarısı tamamlandığında kliniklere tam ödeme yapılmıştır. Öncesinde böyle bir şart koşulmamış ve klinikler önceki yıl ile kıyaslanıp tam ödeme almıştır.

Kişisel Koruyucu Ekipmanlar

Pandemi başlangıcındaki ilk kapanmada kişisel koruyucu ekipman (KKE) sıkıntısı yaşanmış, mevcut bütün ekipmanlar COVID-19 vakalarına bakan hastanelere gönderilmiştir. Hekimler uzun bir süre kendi imkanlarıyla, KKE almak zorunda bırakılmış, KKE ancak son 4 aydır devlet tarafından ücretsiz gönderilmeye başlanmıştır. Mevcut uygulamada NHS klinikleri internet üzerinden ihtiyaç bildiriminde bulunmakta, devlet de belirtilen ihtiyaç doğrultusunda gerekli sayıyı belirleyip ekipmanları göndermektedir.

Koruyucu ekipman eksikliğini, ağız-diş sağlığı tedavilerinin yapılamama nedenleri arasında saymak mümkündür. 8 Haziran’dan sonra hasta tedavilerinin hızlıca yapılabilmesinde, kişisel koruyucu ekipman temini de önemli rol oynamıştır.

Test Önceliği

Sağlık emekçilerine yönelik düzenli test (PCR) uygulaması yaklaşık 2-3 ay önce başlamıştır. Her sağlık çalışanına test kiti gönderilmekte, hekimler kendi testlerini kendileri uygulayabilmektedir. Çalışma yoğunluğuna göre test sıklığı değişebilmekte, bu nedenle gönderilen test kiti sayısı da sıklığa göre artıp azalabilmektedir.

ŞUNLAR DA HOŞUNUZA GİDEBİLİR